Sahipleriyle yaşadığı evin tek hakimi.Herkes figür o başrol.Sevilmeyi değil,sevmeyi seven şirin yaratıklar.Sevmesini istediği insanın yanına sokulup mışıl mışıl uyuyor yalnızca.Resmen hissediyor bunu.Sevgideki güveni.Kim gerçek kim sahte.Anlayabiliyor ne garip.Dünya onun etrafında dönüyor.Yabancı bir eve götürüldüğünde bile o evin efendisi olmayı başarabiliyor.Mağrur.Müdanasız.Her an terk etmeye hazır.Kolay bağışlamayan,kindar ve özgür ruh uçuşta.Asla tersine okşamaman gereken tüyler.İstekleri yerine gelmediğinde gözdağı vermekten aldığı keyifle sinsice ulaşılan emeller.Gözüne kestirdiği hedef ne olursa olsun yolundan dönmesi imkansızdır.Yemek ve konforla asla satın alamazsınız.Uyku ve güvenle belki.Kötüleri kokularından bilir.Çünkü kötüler kötü kokar.Tehlikeyi önceden sezecek kadar duyarlıdır.Evine aşık,evinin koruyucusu ve bekçisidir.Oyuncak olmaz ancak oyuna bayılır.
Tüm bu özellikler insan dişilerde de olsaydı ne güzel olurdu.Geçen yıl gittiğim hastane aciline dayaktan bilincini yitirmiş olarak bir kadın getirilmişti.Saatler sonra durumu normale döndüğünde şikayetçi bile olmamış,üstelik gözü kapıda o adamın yolunu beklemişti.Her şeyden biraz yaşamak için çöpe atılan hayatlar...Biraz konfor,biraz güven,biraz sevgi...
Keşke kedileri anlayabilseydik...Adı neydi arkadaşımın kedisinin?Pıtır.Gerçek dişi.....
sevgiyle....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder