Hakkımda

Fotoğrafım
hiçbir zaman eşkenar üçgenin dik açılarının toplamı ilgimi çekmedi.İlgimi çeken tek şey aramızda sinsice yaşayan pezevenklerdi....

8 Aralık 2011 Perşembe

Rahmi Ayva

    Tek amacımız vardı.Mutlu bir tatil.Beş arkadaş çocukları alıp kopacaktık buralardan.Karı-karıya gönlümüzce gezip eğleneceğimiz on günün hayalini kurmaya başlamıştık çoktan.Önce nasıl bir yerde kalmak istiyoruz sorusuna cevap aradık.İnsanın sığırla bir tutulduğu her şey dahilleri pas geçtik.Çok güzel!Doğayla fazla iç içe olanlardan da doğaya alerjisi olan arkadaş adına vazgeçtik.Bu da iyi!Sezonun göbeğinde olduğumuzdan boktan pansiyon fiatları da manyaklaşmıştı.Onu da geçtik.Geriye ev kiralamak kaldı .Şöyle havuzlu,denize yakın, temiz eşyalı,bol yataklı bir yazlık.Herkes bu fikre dişlerini göstererek el çırptı.
    Nereye gideceğimize karar vermek iki gün sürdü.Her kafadan ayrı ses çıkıyordu.Bodrum,Antalya,Kaş,Bördübet derken Ayvalık kazandı bizi.Oturduk internetin başına.Aradığımız Ayvalık numarasını Altınoluk'tan Rahmi açtı.Emlakçı.Hımmm,demek Altınoluk'ta ev!Ekibim kaşla gözle onaylıyordu ben Rahmi'yle konuşurken. .Havuz görüyor!Tripleks!Temiz!On kişi geniş geniş kalır diyorsunuz!Benimkiler mutlulukla birbirlerine göz kırpıyorlar.Peki Rahmi beycim günlüğü kaça?Oh oh iyi,bize uyar.Bu gün peşinat yatırırsanız sevinirim diyor adam.Aaa ne demek!Sen bizi güldürdün,Allah ta seni güldürsün Rahmi'cim.
    Geride bıraktığımız ne varsa, sünepe muamelesi yaparak neşe içinde  yola çıktık.Otobüs yolculuğu sona erdiğinde boyun felci olmamıza ramak kalmıştı.Neyse Rahmi bizi karşıladı.Siteye getirdi.Ev tam istediğimiz gibi havuz manzaralıydı.Verandasından havuzun içine atlamak işten değildi .Ortada sorun sayılacak bir şey görünmüyordu.Tek sorun havuzun boş olmasıydı.Rahmi iki güne varmaz doldurulacağının garantisini verince, ehh madem öyle!?Biz verandada beklerken Rahmi elindeki anahtar tomarıyla epeyi cebelleşti.Bizi adamın arkasından gülme krizi tuttu.Birbirimizi dürtüp,dirsekliyorduk.Nihayet başardı.Ya Allah ya Settar deyip sağ ayaklarımızla girdik içeri.
    Koskoca evde yalnızca üç yatak vardı.Çüş yani!!Fantaziye gel!Ee Rahmi,nedir bu rezillik?İki saate yatak sorununu çözeceğim.Bekleyin, dedi.Nuh nebiden kalma eşyalarla baş başaydık.Ve evi bok götürüyordu.Pollyanna kaçmıştı içimize sanki.Zevk almaya kararlı bünyemiz bir kaç saatliğine seve seve bal dök yala yaptık o püsür evi.Hadi yol yorgunluğumuzu atalım ılık bir duşla dedik.Demez olaydık!Güneş enerjisi çalışmıyor!Hadi çalışmasın da musluktan su yerine çamur aktığını görünce....
    Rahmi söylediği gibi iki saatin sonunda koltuk altlarına sıkıştırılmış iki adet ruloyla geri döndü.Rahmi de Rahmi'ymiş ha!Fırıldağın önde gideni.Ruloları açınca şu anaokulu çocuklarının altına yayılanlardan iki şilte çıktı ortaya.Bu ne kardeşim,böyle mi konuştuk diyecek olduk ama,ehh kalmazsanız kalmayın!Para iadesi söz konusu değil!diyerek bizden önce davrandı.Arkasından bakakaldık.Paranın kalanını eve gelirken takside tahsil etmişti bizden.Rahmi'ye neler yapabileceğimizi tartıştık.Hiç bir şey yapamayacağımıza karar verdik.Zaten on gün kalacaktık altı üstü.Düşecek gölgeye tahammülümüz yoktu.
    İncecik şilte açılınca,enlemesine dört kişi sığıyordu neyseki.İlk gece için kibrit çöpü çektik.Kısa olanı ben çektim.Diğer günlerin talihlilerini belirledikten sonra denize girmeye karar verdik.Plaj kostümlerimizi kuşandık.Tam teçhizatlı kameraman Cevat Kelle gibiydik.Ölüm tehlikelerini savuşturup,işlek bir otoyoldan karşıya geçtik.Paranoyak hareketlerimiz görülmeye değerdi.Herkes Bulut'un elini tutmak istiyordu.İşlek otoyolu 5 yaşında bir çocukla geçme korkusu mudur,nedir?Deniz kıyısına vardığımızda kendimize layık bir yer bulamadık.Koca harmanda sıçamamak  durumu...Yanımıza deniz kenarlı coğrafyaların güneşte kavrulan tenini melon şapkayla saklamaya çalışan yaşlı bir adam yaklaştı.Temiz bir yer arıyorsanız,Hasanaki tam size göre dedi.
                                Hasanaki için beni bekleyin,devamı gelecek...mucksss....