Hakkımda

Fotoğrafım
hiçbir zaman eşkenar üçgenin dik açılarının toplamı ilgimi çekmedi.İlgimi çeken tek şey aramızda sinsice yaşayan pezevenklerdi....

18 Ekim 2011 Salı

büyük Türk büyükleri

   ''Türklerin tarih sahnesine çıkması'' ile başlayan her cümlede, nedense aklıma Cüneyt Arkın'ın kıçına 500 watt'lık elektrik prizi sokulmuş gibi at üstünde uçuş uçuş,yerinde duramayan saçları gelir.Türkler o güne kadar nasıl başardılarsa, bir yerlerde saklandılar ve çoğaldılar.(bkz.orta asya)Sonra,ee!yettiyse yetti artık! biz de sahnedeyiz,deyip, Cüneyt Arkın'ı kabile şefi yaptılar.Gözünü budaktan sakınmayan Cücü,atının üstünde her türlü akrobasiyi yapmaya müsait organları olan,doğar doğmaz azgın nehrin sularına bırakılan üzüm sepetinde hayatta kalmayı başarmış, tarihin en güçlü spermi ve yumurtasının ortaklığından oluşmuş bir cengaverdi benim gözümde.İnanın !
     Aslında,nehre salınacak ikinci bir üzüm sepeti bulunamadığından elde kalmış bir kardeşi daha vardı.Tıpatıpı.O fakiri de çaresizlikten oğlan doğuramayan kralın karısının doğum yatağına yerleştirdiler gizlice.Kralın karısından çıkan kızı da tekfurlara attılar.Büyüdüğünde o da böyle meme teşhircisi,baygın bakışlı bir kız olup çıktı .Pek sağlam pabuç izlenimi vermese de, Cücü'nün aşkı onu dinden imandan etti ve kişilik çatlaması yaşayarak ben kimim,bunlar benim ailem olamaz,aslında ben Türk'üm gibi saplantılı fikirler edindi yok yere.Fakat,her önüne çıkanın görüşünü,dinini,milletini yerle yeksan etmek bir Allah vergisi olan Cücü, kızı da mülayim,memelerini örten,tarhana çorbası pişiren,gerektiğinde cephanelik taşıyan bir savaşçıya dönüştürmüştü çoktan.İşte benim kanaatimce Türkler bu soydan ilerledi Anadolu'ya......
     Tarih bilincim bir nevi alzheimer hastağı gibidir.Bazı sahnelerde elektrik pıt diye kesilse de Cücü, tek ilacım olur gördüğünüz üzre.Bize okullarda dünya tarihiyle ilgili bilgiler bölük pürçük verildiğinden, o bilgileri mantığım süzmekte zorlanır.E biz Türkler Orta Asya steplerinden Anadolu'ya inmeye karar verdiğimizde dünyanın öbür bölgeleri boş muydu?Nerede bu milletler,nerede bu devletler?Nerede,nerede...
     Cüneyt Arkın'lı filmleri, cuma tatili başladığında okulun sinema salonunda seyrettirirlerdi.Bizans piçleri bir bir hakkın rahmetini boylamaya başladımıydı,salonda desibel ötesi bir gürültüyle alkış kıyamet kopardı.Bizim idolümüz Cücü tabii.Bizans ve bilemediğimiz başka kabilelerle savaşan şef!!!!.Bir de Çin'li versiyonu vardı ki,o da Kartal Tibet'ti.Kıçındaki Arap Kadri donundan hoşlanmazdık sanırım.Ya da hangi boy,hangi kavim insanı olduğunu pek çıkaramadığımızdan mı yoksa handa öküz gibi butları çekiştirip,şarabı ağzıyla değil de götüyle içen Türk arkadaşları olduğundan mı bilemeyeceğim şimdi,Tarkan out Kara Murat in di biz siyah önlüklü bebeler için.
      Bu filmlerde düşmanı öylesine ilkel gösterirlerdi ki,Türk'lerin yontma taş çağında Çin'lilerle savaşıp seviştiklerini zannederdik çoğumuz.
     Sonra nasıl olduysa Osman Bey çıkıp geliverdi Domaniç'ten.Şeyhi Edebali'nin kızını aldı.Mal Hatun.Osman Bey ,Cihan Ünal!O yüzden Mal Hatun denilince, hep bi Türkan Şoray silüeti canlanır gözümde.Çocuk olunca ayrılmasalardı eyiydi.Yazık oldu Osman'a!!
    Arası entrika.Entrika.Entrika...
    Vahidettin'i kovalamışken,Yunan'lıları da denize döküp kurtulduk velhasılı.Bir çıktık pir çıktık sahnelere.
   Tarih denen kavram da zaten kronolojik dedikodu değil midir canım?İşin siyasi,ekonomik,kültürel boyutunu geçelim.Bu kavramları  öğrenemeden okullardan mezun olunuyor da,bari magazinel kültürü tam verseler.Şimdi ben Hürrem'i sürekli doğuran bir hatun gibi algılayacağım bundan kelli.Sülüman'ı da sevimsiz Bergüzar'ın kocası.Bu bize yapılmamalı!
   Bizim gibi, Kızılderili'ler de Türk'tü diyen prof.ları yetiştiren bi toplumda tarihi kişilikleri lütfen tanınmamış kişiler canlandırsın.Sonra yüklemeye çalıştığım bilgiye eror veriyor beyinciğim.Olmuyor yani.Bokun boku bir durum.
    Benim tanıdıklarımdan Kanuni'nin Viyana kuşatması sırasında fethettiği yerleri Atatürk'e bıraktığını sananlar var.Durum o kadar vahim.Anla yani!!
    Ben yine de Cüneyt Arkın'ın Battal Gazi,Malkoçoğlu olduğu günleri özlüyorum.Adam tarih öğretiyordu ne güzel.Battal Gazi'nin Emevi ordusuna komuta eden bir Arap olduğunu nice sonra öğrendiğimde,duyduklarıma inanmakta direndim.Meğer Fatih gibi Battal Gazi'de İstanbul'u almaya gelmiş Bizans'ın elinden.Bizim Seyitgazi meğer memleketi neyim değilmiş bizim Battal'ın!!!Yıkıldım!

   Şimdi dünya tarihine merak saldım.Koyuyorum dividi'ye Boleyn Kızları'nı 16.yüzyıl İngiltere'sine şöyle bir yolculuğa çıkıyorum.8 numaralı Henry'nin ne boktan bi kral olduğunu bizim Sülüman'ın eline su bile dökemeyeceğini görüp öğreniyorum....Tarihimizi bilelim.Nerden geldik,nereye gidiyoruz.Sonra İlber Ortay'lı uyurken bile bize tarih anlatıp para kazanır.Olmaz efendim öyle.Olmaz!!
                                                                                                                            Sevgiyle