Hakkımda

Fotoğrafım
hiçbir zaman eşkenar üçgenin dik açılarının toplamı ilgimi çekmedi.İlgimi çeken tek şey aramızda sinsice yaşayan pezevenklerdi....

24 Eylül 2013 Salı

Bizden adam olmaz!

             !Bizden adam olmaz! ile başlayan her cümle , biz Türkler için bilgeliğin mottosudur. Amentüsüdür.
            Ömründe ülke sınırlarının dışına adım atma! Farklı medeniyetlerle tanışma! Müze gezme! Bi Fransız bi Meksika  yemeği  yeme! Gökkuşağı  altında, cinsiyetleri buluşturalım denildiğinde,  merdivenlerin neden yeniden boyandığını anlama, yağlı boya festivali san!  Kimseler için kılını kıpırdatma! Yaralı parmağa işeme! Okuduğun kitap sayısı 5 i geçmesin! Önemi yok! Bilge kişisindir yine de.
            Doğuştan sosyologlar, hatta karşılaştırmalı sosyologlar bu toprakların en değerli ürünleridir. Onlardan her şeyi öğrenebilirsin.  Bazen öyle saptamalar yaparlar ki , evet lan! dersin. Nasıl da doğru! Nasıl da düşünemedim! Aşk-ı  Memnu' yu  bile farklı  gözle seyederler. Çünkü Bihter'in psikolojik sorunları vardır. Normaldir ihtiraslarına yenilmesi. Evet doğru! Kadıncağızın seksomanyak olduğunu bilerek seyretmek başka tabii. Sor da, sana Halid Ziya'nın muhterem bi adam olduğunu anlatsınlar uzun uzun ??
           ! Bu memlekette ! eğitim, bankalar, vergi, serbest piyasa, hukuk,  insan ilişkileri, inançlar sorunludur kardeşim! Hıı? Peki ne yapalım? Hiçbir şey! Böyle gelmiş böyle gider! Doğru valla, hay aklınla bin yaşa! Bak ben bunu da düşünememiştim. Salakça ümitlerim vardı. Bizden bi bok olmaz mı diyorsun? Aynen! Ne demişler? Yine ne demişler? Bal tutan parmağını yalar! İşini bileceksin! Yolunu, mezhebini, paranı göstermeyeceksin! Düzen böyle! Oyunu kuralına göre oynayacaksın! Düzeni kim düzüyor da, bi götlük yer açamıyoruz kendimize ? Akıllı olacan, açacan! Nasıl? Kara koyun olmayacaksın başta, sonra gününü kurtardığına bakıp şükredeceksin! Bak bu da doğru lan! Bende de, lüzumsuz, biteviye isyan halleri. İstikrarlı bir azimle her zaman ayrı düşmekteyim düzenekten nedense?
           Kahrolsun kapitalizm diye çığıran adamın en az 10 tane kredi kartı taşıdığını gördüm inanır mısın? Parası kadar kullanıyormuş arkadaş. Bankaların donumuza kadar soyduğu acı gerçeğini çektiği ev kredisiyle idrak etmiş olması bilgelik seviyesini arttırdı.Ve Sonra  şu veciz sözü sarf etti; seni boktan çıkaranı iyi bi şey belleme!
            İşte bunlar hep kıssadan hisse. Çok yararlanıyorum. Aslında ne zaman adam olunacağını çözdüm galiba. Konuştukları ile yaptıkları arasında paralellik bulunmayan insanları izlemen yeterli. Her kim 'biz adam olamayız' cümlesini kuruyorsa, arabasını getirip özürlü kaldırımına park ediyor anacım. Şahidim.
            Okul aile toplantıları örneğin. Kabus gibidir. Öğretmen karşısında yetişkin olduğunu unutur çoklukla, öğrencilerine seslenir gibi seslenir velilere. Misafiri, tatili, eğlenceyi, hobileri unutacaksınız! Sınava odaklanacaksınız!  Velilerin tavrı daha da acı verir. Haklısınız! İnterneti de kapattıralım! Odasına hiç girmediği için çocuğunu şikayet eden andavalı bile vardır içlerinde. Velhasılı  iki saat boyunca çocukların insan olduklarına dair ne varsa, hepsini unutturalım pratiği hararetli, tadına doyamadıkları bir şekilde son bulur. Dışarı çıkıldığında maskeler iner. Yok anam, iş yok öğretmende! Sevdirmiyor ki! Matematikten özel ders  aldırmasak nanay! Eğitim sistemi işte! On para etmez!
               Buradan çıkardığım ders ise, riyakarlığın kimseye bir faydası olmadığıdır. Zira okul eğitiminin önce çocuğu sonra toplumu, en nihayetinde  devleti  iki yüzlü yaptığını gördüm. Ortamın hantal çarkları yediden yetmişe insanı içinde öğütüp yok eden dev bir çöp kovasıdır ne yazık!
               E sanane! Sen mi değiştireceksin? Böyle ileri geri konuşma, öğretmen çocuğa takar, valla sınıf geçemez! Doğru! Beni uyardığın için sana minnettarım!
              Toplum mühendisleri iş başında, bana yanlış yaptırmıyorlar...
               İnsan ilişkileri ise tamamen yanlış anlamadan ibarettir. Dostluğu aşk , aşkı acı çekme, eleştiriyi düşmanlık algılama temelleri üzerinde el ele yürür gideriz. Bencillik tavan yapmıştır. Herkes bizi sevmeli sanrısına kapıldığımızdan, beraberliklerde dikiş tutturamamayı tanrının lanetine bağlarız. Böylece sorumluluk denen illetten de kurtarırız kendimizi. Zihinsel paylaşımlarımız burçlardan öteye geçemediğinde idare etmeye, zaman öldürmeye başlarız. Ama doğuştan sosyolog arkadaş derhal bir menfaat çizelgesi sunar önüne ve der ki, akıllı ol! İşte o an toplum içinde bir yerin olduğu kanaati uyanır sende. Aslında burçlardan bahsetmek pek de kötü  sayılmaz, dersin. Bir yengeç olarak yandan yandan, kımıl kımıl, usul usul yürür gidersin .
               Aramızda sinsi sinsi  yaşayan akıl hocalarından kaçmalısın! Onlarca maske ile yaklaşacaklar sana. Dinleme!
               Sen yalnız kaldığında sevinecek ve ayarı kaçmış güruhun içine çekmeye çalışacak! Ve emniyet kilidi de şu sözler olacak; Bizden adam olmaz!
               Sakın inanma!